Mesâ Ne Demek? Edebiyatın Derinliklerinde Bir Anlam Arayışı Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerin arasındaki boşlukları, anlamların katmanlarını keşfettiğimiz bir yolculuktur. Her bir sözcük, yalnızca bir anlam taşımakla kalmaz, aynı zamanda bir dünyayı, bir hissiyatı ve bazen de bir dönemin özünü yansıtır. Kelimeler, hem geçmişin izlerini hem de geleceğe dair derin düşünceleri taşır. Edebiyatçıların, bu kelimelerle oynayarak insanın iç dünyasına dair söyledikleri, zaman zaman toplumsal ve bireysel değişimlere de ışık tutar. İşte bugün, bu kelimelerin gücünden yola çıkarak, eski edebiyatımızda sıkça karşılaştığımız ancak anlamını derinlemesine sorgulamayanların sayısının fazlalığına dikkat çekmek istiyorum: “Mesâ”. Bu kelime, sadece bir anlamın ötesine…
8 YorumEtiket: ve
İlk Türk Tarikatını Kuran Kimdir? Bir ekonomist, sınırlı kaynaklar ve seçimlerin sonuçları üzerine düşünürken, her kararın bir fırsat maliyeti taşıdığını göz önünde bulundurur. İktisadi bir bakış açısıyla bakıldığında, toplumların tarihsel süreçlerde aldığı kararlar, bireylerin ve toplumların toplumsal ve ekonomik refahını doğrudan etkileyen önemli adımlar olabilir. Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleriyle birlikte, tasavvuf hareketi ve tarikatlar da Türk toplumunun sosyal dokusuna entegre olmaya başladı. İlk Türk tarikatının kim tarafından kurulduğu sorusu, yalnızca dini ve kültürel bir merak konusu olmanın ötesinde, toplumların ekonomik yapısını ve karar alma süreçlerini de anlamamıza yardımcı olabilir. Zira tarikatlar, sadece manevi bir örgütlenme değil, aynı zamanda sosyal ve…
8 YorumHüzün Bir Duygu Mudur? Felsefi Bir Yaklaşım Filozofların Gözünden: Hüzün ve İnsan Ruhunun Derinlikleri Hüzün, yüzyıllardır felsefi düşüncenin merkezinde yer almış, insan deneyiminin en karmaşık ve en çok sorgulanan duygularından biridir. Birçok filozof, hüzünle ilgili derin sorular sormuş ve bu duyguyu farklı açılardan incelemiştir. Ancak bu soruyu sormak, belki de insanın en temel varoluşsal sorularına yönelmekle eşdeğerdir: Hüzün gerçekten bir duygu mudur, yoksa insanın varoluşunu, dünyaya olan bakışını ve anlam arayışını şekillendiren daha büyük bir olgunun parçası mı? Felsefi bakış açısıyla, hüzün, insanın dünyaya ve kendi içsel dünyasına dair daha geniş bir anlam arayışının bir yansıması olabilir. Bu yazıda, hüzün…
6 YorumHorultu Nasıl Geçer? Toplumsal Perspektifler ve Çözüm Arayışları Toplumsal yapılar ve bireylerin etkileşimlerini anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak bazen düşündüğüm şeylerden biri de bedenimizin bize verdiği sinyallerdir. Horultu, bu sinyallerin bir türüdür; gece boyunca uyumamızı zorlaştıran, çevremizdekileri rahatsız eden bir durumdur. Ancak bu durum yalnızca bireysel bir sağlık problemi olarak ele alınmamalıdır. Toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler horultu gibi rahatsız edici bir durumu nasıl algıladığımızı ve ona nasıl tepki verdiğimizi derinden etkiler. Horultunun ne olduğunu, nasıl geçtiğini ve bu durumu toplum içinde nasıl deneyimlediğimizi tartışırken, toplumsal bağlamı göz ardı edemeyiz. Her bireyin horultu ile ilişkisi farklı olabilir. Kimileri…
4 YorumDiyabetik Kardiyomiyopati Nedir? (Küresel ve Yerel Perspektiflerden Samimi Bir Analiz) Özet: Diyabetik kardiyomiyopati, diyabetin kalp kası üzerinde damar tıkanıklığından bağımsız yarattığı yapısal ve işlevsel değişikliklerdir; erken tanı, glisemik kontrol, kan basıncı/lipit yönetimi ve kültürel açıdan duyarlı bakım hayati önemdedir. Kalbin sesini sadece stetoskopla değil, farklı kültürlerin, şehirlerin ve evlerin mutfaklarından yükselen tencere sesleriyle de duymayı seviyorum. “Diyabetik kardiyomiyopati nedir?” diye sorarken, aslında dünyanın doğusundan batısına uzanan bir hikâyeyi, sofraların alışkanlıklarını, hareket biçimlerimizi ve sağlık sistemlerinin görünmez sınırlarını da konuşuyoruz. Bu yazı, konuya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, sizi hem küresel hem yerel pencerelerden içeri buyur ediyor: kalp kasının incelikli…
8 YorumAğlayan Bebek Nasıl Susturulur? Japon Yöntemi ve Edebiyatın Gücü Üzerine Bir İnceleme Kelimeler, sadece iletişim kurmanın aracı değildir; onlar, dünya ile kurduğumuz ilişkilerin özüdür. Her bir anlatı, bir dünyayı şekillendirir, duyguları ve düşünceleri dönüştürür. Kelimelerle şekillenen her metin, insanın içsel yolculuğunu ve toplumsal bağlamı derinlemesine sorgular. Ağlayan bir bebek, tüm insanlığın ortak bir deneyimi, bir çığlık, bir çağrı gibi görünse de, kültürel bakış açılarına göre farklı anlamlar taşıyan bir metafordur. Japonya’da ağlayan bebekleri susturma yöntemi, sadece bir pratik çözüm değil, aynı zamanda derin bir kültürel anlam taşır. Bu yazıda, Japon yöntemiyle ağlayan bir bebeği susturma uygulamasını edebi bir bakış açısıyla…
8 YorumKist Hidatik Tanısı Nasıl Konur? Geçmişten Günümüze Bir Tarihsel Yolculuk Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini bugüne taşımak, insanlık tarihinin evrimini anlamanın anahtarıdır. Her hastalık, bir toplumun kültürel, toplumsal ve bilimsel gelişiminde bir kırılma noktası yaratır. Kist hidatik gibi hastalıklar, yalnızca biyolojik bir tehlike oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda tıbbi anlayışın, toplumların sağlıkla ilgili bilinçlerinin nasıl evrildiğini de gösterir. Bu yazıda, kist hidatikin tanısının nasıl konduğuna dair tarihsel bir perspektif sunarak, bu hastalığın geçmişteki algısını ve günümüzdeki tıbbi gelişmeleri keşfedeceğiz. 1. Kist Hidatikin Tarihsel Gelişimi: Hastalıkla Tanışma Kist hidatik, halk arasında “ekinokok kisti” olarak da bilinir ve bu hastalık, insanlarda ve hayvanlarda…
6 YorumŞehirlerde Kamu Düzenini, Huzuru ve Güvenliği Sağlayan Kimdir? Geleceğe Dair Bir Bakış Şehirler, insanlığın en karmaşık ama en yaratıcı yaşam alanları. Her gün milyonlarca farklı düşünce, duygu, değer ve çıkar bu alanlarda bir araya geliyor. Peki bu kadar çeşitlilik içinde kamu düzenini, huzuru ve güvenliği kim sağlıyor – ya da gelecekte kim sağlayacak? Ben, konuların gelecekteki etkilerine merak duyan biri olarak, bu soruyu sadece bugünün kolluk kuvvetleriyle değil, teknolojinin, toplum bilincinin ve bireysel sorumluluğun birleştiği bir gelecek vizyonuyla ele almak istiyorum. Gelin, birlikte beyin fırtınası yapalım. Geleneksel Güvenlik Anlayışı: Devletin Kolluk Gücü Bugüne kadar şehirlerde kamu düzeninin koruyucusu denince akla…
8 YorumHidrojeokimya Nedir? Geçmişten Günümüze Bir Bilim Dalının Evrimi Bir tarihçi olarak, zamanın derinliklerinde kaybolmuş bir bilim dalının izlerini sürmek her zaman büyüleyicidir. Geçmişe baktığımızda, insanlığın doğayı anlamak için çeşitli bilimsel dallar geliştirdiğini ve bu çabaların nasıl zaman içinde şekil bulduğunu görebiliriz. Bu çabaların bir parçası da hidrojeokimya, yani suyun kimyasal bileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Ancak hidrojeokimya, bugünkü haline gelmeden önce farklı evrelerden geçmiş, tarihsel kırılma noktalarına tanıklık etmiştir. Bu yazıda, hidrojeokimyanın tarihsel süreçlerini inceleyecek, toplumsal dönüşümlerle olan bağlarını keşfedecek ve geçmişten günümüze nasıl evrildiğini tartışacağız. Hidrojeokimyanın Başlangıcı: Doğanın Kimyasını Anlamaya Çalışmak Hidrojeokimya, esasen suyun kimyasal özelliklerini, bileşimlerini ve bu bileşimlerin…
8 YorumHeykeltraş Yapan Kişiye Ne Denir? Felsefi Bir Bakış Bir Filozofun Perspektifinden: Sanatçının Kimliği Sanat, insanlık tarihinin en eski ve en derin ifade biçimlerinden biridir. Her bir sanat dalı, insanın varoluşunu, düşünsel dünyasını ve toplumsal yapısını sorgulayan bir dil sunar. Peki, bu dilin sözcülerini nasıl adlandırmalıyız? Bir heykel yapan kişiye ne denir? Filozof olarak baktığımızda, bu sorunun cevabı, sadece bir meslek unvanından çok daha fazlasıdır. Heykeltraş, yalnızca bir sanatçı değildir; o, materyalin ruhunu şekillendiren bir varlık, düşüncenin ve estetiğin beden bulduğu bir yaratıcıdır. Bu yazıda, “heykeltraş” teriminin felsefi boyutlarını, ontolojik, epistemolojik ve etik açılardan ele alacağız. Sanatçının kimliği, toplumsal anlamı ve…
6 Yorum